Değerli meslektaşlarımız;
Hepinizin bildiği gibi zaten bin bir fedakarlık ve zorlukla icra ettiğimiz mesleğimiz, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun barındırdığı yeni tehlikelerle karşı karşıyadır.
Uzmanlığımızı ve mesleki itibarımızı yok sayan bu meslek kanunu bizlerin arasına suni rekabet tohumları ekerken, mesleki haklarımızı da yeni şartlara bağlamaktadır. Okullarda çalışma barışını bozacak ve hatta içeriğindeki kariyer basamakları nedeniyle öğrenciler ile velileri dahi ayrıştıracaktır.
Bugün yoksulluk sınırının altında ücret alan, çalışma şartları çağın gerektirdiği biçimde iyileştirilmeyen, zaten kadrolu/ücretli/sözleşmeli diye ayrılan biz eğitim emekçileri için bu kanun, mevcut sorunlarımıza bir iyileştirme getirmediği gibi sırtlarımıza yeni yükler yükleyecektir.
Bu kanun gündeme geldiğinden bu yana barındırdığı tehlikeleri anlatan, haklı itirazı örgütleyen sendikamız Eğitim-İş, sizleri ÖMK başta olmak üzere eğitim emekçisinin tüm sorunlarına karşı başlatacağı Büyük Yürüyüş’e davet etmektedir. Eğitim bir bütün olduğu için, ÖMK’nın tahribatını doğrudan ya da dolaylı olarak yaşayacak olan eğitimin tüm özneleri, yani sadece öğretmenler değil, eğitim kurumlarındaki idari personelden üniversitelerdeki öğretim görevlilerine kadar tüm eğitim emekçileri yürüyüşümüze davetlidir.
1 Ekim Cumartesi günü saat 11.00’de 1.Meclis önünden Anıtkabir’e yürüyeceğiz.
- Gelin; sorunlarımızı birlikte ve daha gür biçimde anlatalım.
- Gelin; öğretmene saygı, öğretmenliğe itibar isteyelim.
- Gelin, insanca çalışma koşullarında insanlık onuruna yaraşır ücretler almayı hak ettiğimizi hep beraber haykıralım.
- Gelin, bu ülkenin tek Başöğretmen’ine yürüyelim. O’nun unvanında gözümüz olmadığını, ideallerini gerçekleştirmek için sözümüz olduğunu gösterelim.
Bugün susarsak yarın çok geç olacak! Gelin, gecikmeyelim!