ÇOCUK HAKLARI KÂĞIT ÜZERİNDE KALMASIN!
Bugün, Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989’da kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin yıldönümünde, çocukların temel haklarının korunması ve bu haklara erişimdeki engellerin kaldırılması için bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz.
Türkiye’nin 1990 yılında taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, her çocuğun hiçbir ayrım gözetmeksizin yaşama, eksiksiz gelişme, zararlı etkilerden korunma ve topluma tam katılım haklarını tanır. Anayasamız da çocukların istismar ve şiddetten korunmasını devletin bir görevi olarak açıkça belirtir. Ancak bugün, bu hakların sadece kâğıt üzerinde kaldığı ve çocuklarımızın en temel insani gereksinimlerden dahi mahrum bırakıldığı bir tabloyla karşı karşıyayız.
Çocuk Hakları Gasp Ediliyor
AKP iktidarı döneminde çocuk işçiliği ve istismarı sıradanlaştırılmış, çocuk hakları konusunda ciddi ihlaller yaşanmıştır.
• Çocuk İşçiliği ve Eğitim İhlalleri:
2023 yılı itibarıyla Türkiye’de eğitim çağındaki çocukların yüzde 38,4’ü eğitim dışında kalmıştır. Eğitim dışındaki çocuk sayısı 612 bin 814’e ulaşırken, açık öğretime kayıtlı 1 milyon 75 bin çocuk ve mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) kayıtlı 421 bin 520 çocuk bulunmaktadır.
MESEM’lerde “4 gün iş, 1 gün okul” politikasıyla devlet eliyle çocuk işçiliği teşvik edilmekte; çocuklar asgari ücretin altında ücretlerle, öğretmen denetimi olmaksızın çalıştırılmaktadır. Güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle 2023-2024 eğitim-öğretim döneminde 11 çocuk MESEM’lerde hayatını kaybetmiştir.
2023 yılında en az 66 çocuk işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, 2013-2024 yılları arasında 695 çocuk işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir.
• Yoksulluk ve Açlık:
OECD verilerine göre Türkiye’de 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. Her dört çocuktan biri okula aç gitmektedir. Bodurluk, gelişim bozukluğu ve obezite oranlarındaki artış bu derinleşen yoksulluğun sonuçlarıdır. Yetersiz beslenme, okul terklerini ve çocuk işçiliğini de artırmaktadır.
TÜİK’in 2023 yılında yayımladığı Türkiye Çocuk Araştırması da çocukların beslenme krizini gözler önüne sermektedir:
• Ekmek veya makarna gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyecekleri her gün yiyen çocukların oranı: %62,4.
• Her gün meyve yiyebilen çocukların oranı: %50,5.
• Her gün sebze tüketebilen çocukların oranı: %33.
• Her gün et, tavuk veya balık yiyebilen çocukların oranı: %12,7.
Bu veriler, yetersiz beslenmenin çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimini olumsuz etkilediğini açıkça göstermektedir. Bodurluk, gelişim bozukluğu ve obezite oranlarının artışı da bu durumun çarpıcı sonuçlarından biridir.
• Çocuk Evlilikleri:
TÜİK verilerine göre 2023’te 16-17 yaş aralığında 10 bin 471 kız çocuğu ile 706 erkek çocuğu evlendirilmiştir. Bu durum, çocukların özgürlüklerinin gasp edildiği, yaşam haklarının ihlal edildiği bir başka trajik gerçektir.
İstismar, Şiddet ve Cezasızlık
Çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakaları yaygınlaşmaktadır. Ancak bu suçlar, çocuk evliliklerine cevaz veren zihniyetlerin ve tarikat-ticaret ilişkileriyle bu suçları örtbas eden iktidarın politikalarıyla artmaktadır. Devletin asli görevi çocukları korumak iken, çocuklar ihmal edilmekte, suçlular ise cezasız kalmaktadır.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar” diyerek, geleceğimizi güvence altına almanın yolunun çocuklara sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulamıştır. Bugün, çocukların eşit koşullarda eğitim ve sağlık hakkına eriştiği, her türlü istismar ve sömürüden uzak bir Türkiye hepimizin ortak hayali olmalıdır.
Eğitim-İş olarak, çocukların eğitim hakkı başta olmak üzere tüm haklarını savunmaya; çocuk işçiliğe, istismara ve şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm çocuklarımızın özgür, eşit ve güvenli bir şekilde büyüdüğü bir Türkiye’yi kurmak için kararlılıkla çalışacağız.
Çocuklarımızın hak ettiği geleceği birlikte inşa edeceğiz!
MERKEZ YÖNETİM KURULU